……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Çölyak Teşhisi Sonrası Neler Yapılmalı?
……………………………………………..……………………………………………..……………………………………………..………………………………………………………………………….
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için kullanılan birçok yöntem mevcuttur. İncebağırsak biyopsi yöntemi, çölyak hastalığının tanısı için altın tanı yöntemi olarak kabul edilmektedir. Biyopsi sonuçlarını gösteren biyopsi raporu, uzman bir gastroenterolog hekim tarafından incelenir ve bireyin çölyak olup olmadığı değerlendirilir. Değerlendirme sonuçlarına göre bireyin tanısı konmaktadır. Hekim tarafından yeni çölyak tanısı almış bireyler tanı sonrası neler yapmalıdır?
Teşhis sonrası ilk yıl, diyete uyumu arttırmak, psikolojik destek sağlamak, hastanın yeni yaşamına uyum sağlayabilmesi ve motivasyonunu kaybetmemesi için takip sık sık yapılmalıdır.
Teşhisten Hemen Sonra
……………………………………………..……………………………………………..……………………………………………..………………………………………………………………………….
Glütensiz diyetin şu an bilinen tek tedavisi ömür boyu glütensiz diyettir. Bu sebeple yeni tanı almış bireyler, hekim tarafından uzman bir diyetisyene yönlendirilmelidir. Hekim ve diyetisyen hastayı bu süreçte birlikte takip etmektedir. Hastanın vücut kütle indeksi, fiziksel muayenesi, rutin kan testleri ve yaşam şartları diyetisyen tarafından değerlendirilerek diyet danışmanlığına başlanmaktadır. Diyetisyen tarafından tam kan sayımı, demir durumu , folat, B12 vitamini, tiroid fonksiyon testleri, karaciğer enzimleri, kalsiyum, fosfat, D vitamini gibi biyolojik bulgular değerlendirilmektedir. Oluşan eksikleri tamamlamaya yönelik hastaya uygun beslenme düzeni oluşturulur ve ihtiyaç duyulursa hekim ile besin takviyesi kullanılmaya karar verilir.
Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olması sebebiyle yeni tanı almış bireylerin aile üyelerinin çölyak açısından taranması önerilmektedir.
Hastanın tanı sonrası ulusal çölyak topluluklarına, çölyak derneklerine veya çölyak hastalığı ile ilgili diğer topluluklara üye olması önerilmektedir.
Teşhis sonrası bireyler Sosyal Güvenlik Kurumuna raporları ile giderek her ay devlet tarafından ödenen çölyak yardım ödeneği için başvuru yapabilirler.
Teşhisten 3-4 Ay Sonra
……………………………………………..……………………………………………..……………………………………………..………………………………………………………………………….
Hasta hekim ve diyetisyen tarafından fiziksel muayenesi, semptom durumunu olup olmaması ve diyete uyumu değerlendirilir. Hastanın semptomlarının hızla iyileşmesi için ilk 3-4 ay sürecinde diyetine uyumu oldukça önemlidir. Bu süreçte hasta glütensiz ürünleri yavaş yavaş tanımaya başlamalıdır.
Birey ailesini ve çevresini hastalığı konusunda bilgilendirmelidir. Ailesiyle yaşayan bireyler için gerek duyulursa bireyin ailesinin de beslenme danışmanlığı alması önerilmektedir.
Teşhisten 6 Ay Sonra
……………………………………………..……………………………………………..……………………………………………..………………………………………………………………………….
Birey bu süreç içerisinde tekrardan hekim ve diyetisyen kontrolüne gitmelidir. Diyet uyumu ve semptom durumları detaylıca anlatılmalıdır. Hekim veya diyetisyen tarafından anormal bir durum görülürse tekrardan rutin kan tahlilleri istenebilmektedir.
Birey bu süreçte evde besin hazırlama veya dışarıda yemek yeme konusunda çapraz bulaşma konusuna dikkat etmelidir. Çapraz bulaşmanın yaşanabileceği besinler veya yemek hazırlama esnasında çapraz bulaşın nasıl gerçekleşebileceği diyet eğitimi esnasında detaylı olarak hastaya öğretilmelidir. Hasta riskli olduğunu düşündüğü besinleri yememeli veya çölyak derneklerinin hazırladığı glütensiz ürün listesini detaylıca öğrenmelidir. Bu sebeple etiket okuma bilgisi oldukça önemlidir ve her ürün satın alınırken etiket bilgisi okunmalıdır.
Dışarıda yemek yeme konusunda glütensiz ürün seçeneği olan veya çapraz bulaşma olmadığı garantisini veren restoranlar veya kafeler tercih edilmelidir.
Teşhisten 12 Ay Sonra
……………………………………………..……………………………………………..……………………………………………..………………………………………………………………………….
Hastanın bir yıl sonunda fiziksel durumu, diyet uyumu ve iyileşmenin derecesini anlamak için rutin kan testleri tekrardan detaylı olarak incelenmektedir. Hastanın bu süreçte yeni yaşam tarzına büyük ölçüde uyum sağlaması beklenmektedir.
Hastanın ilk yıldan sonra 1-2 yılda bir rutin kan testleri ve antikor testi yaptırmak için kontrole gelmesi istenmektedir. Bu aralık çocuklarda büyüme ve gelişmenin daha detaylı incelenebilmesi için daha dar tutulabilmektedir.
Diyetisyen Can KOCAKURT
KAYNAKÇA
Al-Toma, A., Volta, U., Auricchio, R., Castillejo, G., Sanders, D. S., Cellier, C., . . . Lundin, K. E. (2019). European Society for the Study of Coeliac Disease (ESsCD) guideline for coeliac disease and other gluten-related disorders. United European Gastroenterology Journal, 583–613.
Rubio-Tapia, A., Hill, I. D., Kelly, C. P., Calderwood, A. H., & Murray, J. A. (2013). AMERICAN COLLEGE OF GASTROENTEROLOGY CLINICAL GUIDELINE: DIAGNOSIS AND MANAGEMENT OF CELIAC DISEASE. The American journal of gastroenterology, 656-677.
Çölyak Teşhisi Sonrası Neler Yapılmalı?
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için kullanılan birçok yöntem mevcuttur. İncebağırsak biyopsi yöntemi, çölyak hastalığının tanısı için altın tanı yöntemi olarak kabul edilmektedir. Biyopsi sonuçlarını gösteren biyopsi raporu, uzman bir gastroenterolog hekim tarafından incelenir ve bireyin çölyak olup olmadığı değerlendirilir. Değerlendirme sonuçlarına göre bireyin tanısı konmaktadır. Hekim tarafından yeni çölyak tanısı almış bireyler tanı sonrası neler yapmalıdır?
Teşhis sonrası ilk yıl, diyete uyumu arttırmak, psikolojik destek sağlamak, hastanın yeni yaşamına uyum sağlayabilmesi ve motivasyonunu kaybetmemesi için takip sık sık yapılmalıdır.
Teşhisten Hemen Sonra
Glütensiz diyetin şu an bilinen tek tedavisi ömür boyu glütensiz diyettir. Bu sebeple yeni tanı almış bireyler, hekim tarafından uzman bir diyetisyene yönlendirilmelidir. Hekim ve diyetisyen hastayı bu süreçte birlikte takip etmektedir. Hastanın vücut kütle indeksi, fiziksel muayenesi, rutin kan testleri ve yaşam şartları diyetisyen tarafından değerlendirilerek diyet danışmanlığına başlanmaktadır. Diyetisyen tarafından tam kan sayımı, demir durumu , folat, B12 vitamini, tiroid fonksiyon testleri, karaciğer enzimleri, kalsiyum, fosfat, D vitamini gibi biyolojik bulgular değerlendirilmektedir. Oluşan eksikleri tamamlamaya yönelik hastaya uygun beslenme düzeni oluşturulur ve ihtiyaç duyulursa hekim ile besin takviyesi kullanılmaya karar verilir.
Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olması sebebiyle yeni tanı almış bireylerin aile üyelerinin çölyak açısından taranması önerilmektedir.
Hastanın tanı sonrası ulusal çölyak topluluklarına, çölyak derneklerine veya çölyak hastalığı ile ilgili diğer topluluklara üye olması önerilmektedir.
Teşhis sonrası bireyler Sosyal Güvenlik Kurumuna raporları ile giderek her ay devlet tarafından ödenen çölyak yardım ödeneği için başvuru yapabilirler.
Teşhisten 3-4 Ay Sonra
Hasta hekim ve diyetisyen tarafından fiziksel muayenesi, semptom durumunu olup olmaması ve diyete uyumu değerlendirilir. Hastanın semptomlarının hızla iyileşmesi için ilk 3-4 ay sürecinde diyetine uyumu oldukça önemlidir. Bu süreçte hasta glütensiz ürünleri yavaş yavaş tanımaya başlamalıdır.
Birey ailesini ve çevresini hastalığı konusunda bilgilendirmelidir. Ailesiyle yaşayan bireyler için gerek duyulursa bireyin ailesinin de beslenme danışmanlığı alması önerilmektedir.
Teşhisten 6 Ay Sonra
Birey bu süreç içerisinde tekrardan hekim ve diyetisyen kontrolüne gitmelidir. Diyet uyumu ve semptom durumları detaylıca anlatılmalıdır. Hekim veya diyetisyen tarafından anormal bir durum görülürse tekrardan rutin kan tahlilleri istenebilmektedir.
Birey bu süreçte evde besin hazırlama veya dışarıda yemek yeme konusunda çapraz bulaşma konusuna dikkat etmelidir. Çapraz bulaşmanın yaşanabileceği besinler veya yemek hazırlama esnasında çapraz bulaşın nasıl gerçekleşebileceği diyet eğitimi esnasında detaylı olarak hastaya öğretilmelidir. Hasta riskli olduğunu düşündüğü besinleri yememeli veya çölyak derneklerinin hazırladığı glütensiz ürün listesini detaylıca öğrenmelidir. Bu sebeple etiket okuma bilgisi oldukça önemlidir ve her ürün satın alınırken etiket bilgisi okunmalıdır.
Dışarıda yemek yeme konusunda glütensiz ürün seçeneği olan veya çapraz bulaşma olmadığı garantisini veren restoranlar veya kafeler tercih edilmelidir.
Teşhisten 12 Ay Sonra
Hastanın bir yıl sonunda fiziksel durumu, diyet uyumu ve iyileşmenin derecesini anlamak için rutin kan testleri tekrardan detaylı olarak incelenmektedir. Hastanın bu süreçte yeni yaşam tarzına büyük ölçüde uyum sağlaması beklenmektedir.
Hastanın ilk yıldan sonra 1-2 yılda bir rutin kan testleri ve antikor testi yaptırmak için kontrole gelmesi istenmektedir. Bu aralık çocuklarda büyüme ve gelişmenin daha detaylı incelenebilmesi için daha dar tutulabilmektedir. Diyetisyen Can KOCAKURT
Çölyak Teşhisi Sonrası Neler Yapılmalı?
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için kullanılan birçok yöntem mevcuttur. İncebağırsak biyopsi yöntemi, çölyak hastalığının tanısı için altın tanı yöntemi olarak kabul edilmektedir. Biyopsi sonuçlarını gösteren biyopsi raporu, uzman bir gastroenterolog hekim tarafından incelenir ve bireyin çölyak olup olmadığı değerlendirilir. Değerlendirme sonuçlarına göre bireyin tanısı konmaktadır. Hekim tarafından yeni çölyak tanısı almış bireyler tanı sonrası neler yapmalıdır?
Teşhis sonrası ilk yıl, diyete uyumu arttırmak, psikolojik destek sağlamak, hastanın yeni yaşamına uyum sağlayabilmesi ve motivasyonunu kaybetmemesi için takip sık sık yapılmalıdır.
Teşhisten Hemen Sonra
Glütensiz diyetin şu an bilinen tek tedavisi ömür boyu glütensiz diyettir. Bu sebeple yeni tanı almış bireyler, hekim tarafından uzman bir diyetisyene yönlendirilmelidir. Hekim ve diyetisyen hastayı bu süreçte birlikte takip etmektedir. Hastanın vücut kütle indeksi, fiziksel muayenesi, rutin kan testleri ve yaşam şartları diyetisyen tarafından değerlendirilerek diyet danışmanlığına başlanmaktadır. Diyetisyen tarafından tam kan sayımı, demir durumu , folat, B12 vitamini, tiroid fonksiyon testleri, karaciğer enzimleri, kalsiyum, fosfat, D vitamini gibi biyolojik bulgular değerlendirilmektedir. Oluşan eksikleri tamamlamaya yönelik hastaya uygun beslenme düzeni oluşturulur ve ihtiyaç duyulursa hekim ile besin takviyesi kullanılmaya karar verilir.
Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olması sebebiyle yeni tanı almış bireylerin aile üyelerinin çölyak açısından taranması önerilmektedir.
Hastanın tanı sonrası ulusal çölyak topluluklarına, çölyak derneklerine veya çölyak hastalığı ile ilgili diğer topluluklara üye olması önerilmektedir.
Teşhis sonrası bireyler Sosyal Güvenlik Kurumuna raporları ile giderek her ay devlet tarafından ödenen çölyak yardım ödeneği için başvuru yapabilirler.
Teşhisten 3-4 Ay Sonra
Hasta hekim ve diyetisyen tarafından fiziksel muayenesi, semptom durumunu olup olmaması ve diyete uyumu değerlendirilir. Hastanın semptomlarının hızla iyileşmesi için ilk 3-4 ay sürecinde diyetine uyumu oldukça önemlidir. Bu süreçte hasta glütensiz ürünleri yavaş yavaş tanımaya başlamalıdır.
Birey ailesini ve çevresini hastalığı konusunda bilgilendirmelidir. Ailesiyle yaşayan bireyler için gerek duyulursa bireyin ailesinin de beslenme danışmanlığı alması önerilmektedir.
Teşhisten 6 Ay Sonra
Birey bu süreç içerisinde tekrardan hekim ve diyetisyen kontrolüne gitmelidir. Diyet uyumu ve semptom durumları detaylıca anlatılmalıdır. Hekim veya diyetisyen tarafından anormal bir durum görülürse tekrardan rutin kan tahlilleri istenebilmektedir.
Birey bu süreçte evde besin hazırlama veya dışarıda yemek yeme konusunda çapraz bulaşma konusuna dikkat etmelidir. Çapraz bulaşmanın yaşanabileceği besinler veya yemek hazırlama esnasında çapraz bulaşın nasıl gerçekleşebileceği diyet eğitimi esnasında detaylı olarak hastaya öğretilmelidir. Hasta riskli olduğunu düşündüğü besinleri yememeli veya çölyak derneklerinin hazırladığı glütensiz ürün listesini detaylıca öğrenmelidir. Bu sebeple etiket okuma bilgisi oldukça önemlidir ve her ürün satın alınırken etiket bilgisi okunmalıdır.
Dışarıda yemek yeme konusunda glütensiz ürün seçeneği olan veya çapraz bulaşma olmadığı garantisini veren restoranlar veya kafeler tercih edilmelidir.
Teşhisten 12 Ay Sonra
Hastanın bir yıl sonunda fiziksel durumu, diyet uyumu ve iyileşmenin derecesini anlamak için rutin kan testleri tekrardan detaylı olarak incelenmektedir. Hastanın bu süreçte yeni yaşam tarzına büyük ölçüde uyum sağlaması beklenmektedir.
Hastanın ilk yıldan sonra 1-2 yılda bir rutin kan testleri ve antikor testi yaptırmak için kontrole gelmesi istenmektedir. Bu aralık çocuklarda büyüme ve gelişmenin daha detaylı incelenebilmesi için daha dar tutulabilmektedir.
Diyetisyen Can KOCAKURT
KAYNAKÇA
Al-Toma, A., Volta, U., Auricchio, R., Castillejo, G., Sanders, D. S., Cellier, C., . . . Lundin, K. E. (2019). European Society for the Study of Coeliac Disease (ESsCD) guideline for coeliac disease and other gluten-related disorders. United European Gastroenterology Journal, 583–613.
Rubio-Tapia, A., Hill, I. D., Kelly, C. P., Calderwood, A. H., & Murray, J. A. (2013). AMERICAN COLLEGE OF GASTROENTEROLOGY CLINICAL GUIDELINE: DIAGNOSIS AND MANAGEMENT OF CELIAC DISEASE. The American journal of gastroenterology, 656-677.