……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Çölyak hastalığı, gluten içeren gıdaların alınması ile ortaya çıkan ince bağırsağı tutan ve glutene karşı kalıcı intolerans ile ilişkili otoimmün bir hastalıktır. İnce bağırsaktaki villuslar gluten alımı ile harabiyeti sonucu makro (karbonhidrat, protein, yağ) ve mikro besin öğelerinin (vitamin ve mineraller) emilimi yeterli gerçekleştirilemez ve eksiklikler ortaya çıkar. Ayrıca bağışıklık sistemi sürekli uyarılır ve bu durum bazı olumsuz etkilere yol açabilir. Çölyak hastalığına sahip olanlar hayat boyu glutensiz bir diyet uygulamalıdır. Glutensiz diyette buğday, çavdar, arpa içeren tüm gıdalardan uzak durulmalıdır. Mısır, patates, pirinç, meyve ve sebzeler ve et grubu doğal olarak gluten içermez. Glutensiz diyet çölyak hastalarında ilerleyen yaşlarda normalleşse ve kişinin çevresi tarafından daha anlaşılır olsa bile çocukluk yaşlarında belirli sosyal problemleri yanında getirebilmektedir. Okul çağına yeni başlayan çocuklarda alışma süreci çok önemlidir. Okuldaki beslenme saati, arkadaşlarının doğum günleri, özel günler, kantinden yemek yeme, geziler ve kermes gibi etkinliklerin tümü çocukların birbiriyle iletişim içinde olduğu ortamlardır. Çölyaklı çocuklar toplu ortamlarda yemek yemekten kaçınabilir ve sosyalleşme durumundan uzak kalarak uyum güçlüğü yaşayabilmektedir. Çocuklarda bu durum dışlanmışlık hissi gibi olumsuz duygularla geri dönebilmektedir. Aynı zamanda çocuğun hayatı boyunca uygulamak zorunda olduğu glutensiz diyete karşı ön yargı geliştirmesine sebep olarak diyete uyumu zorlaştırabilir. Diyete uyumsuzluk ile kaybolan semptomların tekrar görülmesi ve intestinal bağırsak harabiyetinin şiddetinin artması kaçınılmazdır.
Okul kantininde satılan yiyecekler, arkadaş ikramları ve kermes gibi faaliyetlerde çölyaklı çocuğun da diğer çocuklardan etkilenmesi ve glutenli ürünler tüketmesi söz konusudur. Ürünler gluten içermese bile çapraz bulaş riski bulunmaktadır. Çölyak hastalığına yönelik doğru beslenmenin sağlanabilmesi için ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Çocuğun anlayabileceği bir şekilde beslenme eğitiminin verilmesi tedavide ilk adımdır. Hangi besinlerden uzak durması gerektiği, arkadaşlarının ikramlarından almaması gerektiği ve neden glutensiz ürünler tüketmemesi gerektiği çölyak hastası çocuğa anlatılmalıdır. Okulda görev yapan öğretmen, okul yöneticisi, yardımcı personel ve kantin personelinin bilinçli olması da çok önemlidir. Sağlık Bakanlığının okullarda çölyak hastalığına yönelik öğretmenler için yayınladığı rehber mutlaka okul personelleri tarafından iyice okunmalı ve rehberde bulunan gerekli adımlar yerine getirilmelidir. Belli periyotlar ile ebeveynler ve çocuklara çölyak hastalığı hakkında farkındalığı arttırmak ve beslenme eğitimi verilmesi için eğitimler düzenlenmelidir. Öğretmenlerin bu hastalık konusunda bilgi sahibi olması hem çocuğun kendisini rahat hissetmesine yardımcı olacak hem de olası risklerden korunmasını sağlayacaktır. Ayrıca öğretmenin, velilerin toplu olarak bulunduğu bir zamanda durumu detaylıca anlatması ve diğer velilerden hassasiyet beklediğini dile getirmesi gereklidir. Çünkü sınıf arkadaşlarının velileri tarafından glutensiz ürünler hazırlanmak istenebilecektir. Fakat velilerce hazırlanmış olan ürünler glutensiz ürün olsa bile çapraz bulaş olma riski fazladır. Bu sebeple velilere çapraz bulaşma riskleri anlatılmalıdır. Örneğin çölyak hastalığına sahip çocuğunuzun yakın arkadaşının annesi çocuğunuza glutensiz undan yapılmış bir poğaça yapıp ikram etmek isteyebilir fakat bu durumda hem hazırlanan ortam hem taşınması esnasında bulaş olma ihtimali çok yüksek olmaktadır. Bu gibi durumların net bir biçimde konuşulması oldukça önem taşır. Çocukların en sevdiği ortamlardan biri olan kantinde glutensiz ürünlerin satıldığı bir kısım bulunması hem çocuğunuz için seçenek oluşturacak hem de kendini o ortamda iyi hissetmesini sağlayacaktır. Öğretmenlerin özel etkinlikleri ve kermesleri aileye birkaç gün önceden bildirmesi ailenin hazırlık yaparak glutensiz ürünler bulunabilecek bir ortam sağlaması mümkün olacaktır.
Glutensiz Beslenme Çantası
Çocuğunuzun beslenme çantasını hazırlarken okulda sıklıkla tüketilen besinleri göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin sağlıklı beslenmesi için beslenme çantasında meyve bulundurursanız arkadaşları paketli ürünler yerken çocuğun kendini dışlanmış hissedeceği düşünülerek glutensiz meyveli kek yapılabilir. Çölyaklı çocuğun arkadaşları tarafından ikram edilen besinlerden yiyememesi arkadaşlarından uzaklaşmasına sebep olabileceğinden dolayı aile zaman zaman diğer öğrencilere ikramda bulunabilir. Bu ikramı ailenin yapması veya öğretmene teslim etmesi temas ile çapraz bulaşın olmaması için daha doğru olacaktır. Glutensiz çikolata topları, poğaça veya kurabiye gibi paylaşımı ve sunumu kolay besinler zaman zaman sınıftaki öğrenciler ile paylaşılabilir. Beslenme çantası hazırlanırken çocuğunuzun dikkatini çekmesi açısından severek kullanacağı bir çanta tercih edilmeli ve okulda hangi besinleri tüketmeyi sevdiği bulunmalıdır. Mümkünse bölmeli kaplar veya birkaç kap tercih edilerek çocuk için besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Çocuğun glutensiz diyetten uzaklaşmaması için mutlaka sevdiği ve okulda daha rahat hissederek tüketebileceği yiyecekler bulunmalıdır. Ayrıca beslenme saatleri öncesi ve sonrasında ellerini yıkaması gerektiği öğretilmelidir.
Beslenme Çantası İçin Birkaç Öğün Fikri
Beslenme çantasında ilgi çekici besinler olacak fakat besleyiciliği de önemli o yüzden mutlaka çeşitlilik sağlanmalıdır.
1.Kahvaltı öğünü:
Kahvaltı için hazırladığımız kapta glutensiz simit sandviç bulunabilir. İçine peynir, marul, domates ekleyerek çeşitlendirebiliriz. Yanına ise üzüm ve birkaç ceviz ekleyebiliriz. Veya glutensiz ekmeğe sevdiği ürünler ile bir sandviç hazırlayabiliriz. Kahvaltı veya ara öğünde bir termosta taze sıkılmış meyve suyu da ekleyebiliriz. Glutensiz un, karabuğday veya nohut unu ile hazırladığınız ev yapımı bir poğaça ile yanına domates-salatalık-havuç dilimleri ilave edilerek kahvaltı öğünü olarak sağlıklı ve besleyici bir alternatif hazırlayabilirsiniz.
2.Ara öğün:
Ara öğün olarak glutensiz kek/kurabiye hazırlanabilir. Kek içeriği mümkünse mutlaka kuru/taze meyve; ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar ile zenginleştirilmelidir. Bu noktada kullanılan un glutensiz karışım un veya pirinç unu olabilir. Kakaonun da glutensiz olmasına özen gösterilmelidir. Başka bir seçenek olarak badem unu, karabuğday unu, Hindistan cevizi unu gibi glutensiz bir undan yapılmış kurabiye tercih edilebilir. Yanında süt bulunabilir zaman zaman farklılık için ev yapımı kakaolu süt de tercih edilebilir.
3.Öğle yemeği:
Besleyiciliği önemli olan bu öğünde sebzeyi çocuğun ilgisini çekecek bir formda tüketmesini sağlayabiliriz. Örneğin az miktarda mısır unu kullanılarak yapılmış sebze köftesi (brokoli, pırasa, havuç, karnabahar, vb. sebzeler) ile glutensiz hamburger ekmeği kullanarak sebze burger yapabiliriz. Yanına fırına yaptığımız patates kızartmasını ekleyebiliriz. Glutensiz makarna kullanarak sebzeler ile zenginleştirerek makarna salatası hazırlayabilir, yanına ayran veya yoğurt ekleyerek sağlıklı bir menü oluşturabilirsiniz. Başka bir seçenek olarak son zamanlarda sıklıkla bulunan glutensiz pizza olabilir. Hazır alınabileceği gibi glutensiz yulaf ile yapılmış yulaf tabanlı bir pizza çocuğunuzun sevdiği malzemeleri kullanarak hazırlayabilirsiniz.
Çölyak hastalığı, gluten içeren gıdaların alınması ile ortaya çıkan ince bağırsağı tutan ve glutene karşı kalıcı intolerans ile ilişkili otoimmün bir hastalıktır. İnce bağırsaktaki villuslar gluten alımı ile harabiyeti sonucu makro (karbonhidrat, protein, yağ) ve mikro besin öğelerinin (vitamin ve mineraller) emilimi yeterli gerçekleştirilemez ve eksiklikler ortaya çıkar. Ayrıca bağışıklık sistemi sürekli uyarılır ve bu durum bazı olumsuz etkilere yol açabilir. Çölyak hastalığına sahip olanlar hayat boyu glutensiz bir diyet uygulamalıdır. Glutensiz diyette buğday, çavdar, arpa içeren tüm gıdalardan uzak durulmalıdır. Mısır, patates, pirinç, meyve ve sebzeler ve et grubu doğal olarak gluten içermez. Glutensiz diyet çölyak hastalarında ilerleyen yaşlarda normalleşse ve kişinin çevresi tarafından daha anlaşılır olsa bile çocukluk yaşlarında belirli sosyal problemleri yanında getirebilmektedir. Okul çağına yeni başlayan çocuklarda alışma süreci çok önemlidir. Okuldaki beslenme saati, arkadaşlarının doğum günleri, özel günler, kantinden yemek yeme, geziler ve kermes gibi etkinliklerin tümü çocukların birbiriyle iletişim içinde olduğu ortamlardır. Çölyaklı çocuklar toplu ortamlarda yemek yemekten kaçınabilir ve sosyalleşme durumundan uzak kalarak uyum güçlüğü yaşayabilmektedir. Çocuklarda bu durum dışlanmışlık hissi gibi olumsuz duygularla geri dönebilmektedir. Aynı zamanda çocuğun hayatı boyunca uygulamak zorunda olduğu glutensiz diyete karşı ön yargı geliştirmesine sebep olarak diyete uyumu zorlaştırabilir. Diyete uyumsuzluk ile kaybolan semptomların tekrar görülmesi ve intestinal bağırsak harabiyetinin şiddetinin artması kaçınılmazdır.
Okul kantininde satılan yiyecekler, arkadaş ikramları ve kermes gibi faaliyetlerde çölyaklı çocuğun da diğer çocuklardan etkilenmesi ve glutenli ürünler tüketmesi söz konusudur. Ürünler gluten içermese bile çapraz bulaş riski bulunmaktadır. Çölyak hastalığına yönelik doğru beslenmenin sağlanabilmesi için ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Çocuğun anlayabileceği bir şekilde beslenme eğitiminin verilmesi tedavide ilk adımdır. Hangi besinlerden uzak durması gerektiği, arkadaşlarının ikramlarından almaması gerektiği ve neden glutensiz ürünler tüketmemesi gerektiği çölyak hastası çocuğa anlatılmalıdır. Okulda görev yapan öğretmen, okul yöneticisi, yardımcı personel ve kantin personelinin bilinçli olması da çok önemlidir. Sağlık Bakanlığının okullarda çölyak hastalığına yönelik öğretmenler için yayınladığı rehber mutlaka okul personelleri tarafından iyice okunmalı ve rehberde bulunan gerekli adımlar yerine getirilmelidir. Belli periyotlar ile ebeveynler ve çocuklara çölyak hastalığı hakkında farkındalığı arttırmak ve beslenme eğitimi verilmesi için eğitimler düzenlenmelidir. Öğretmenlerin bu hastalık konusunda bilgi sahibi olması hem çocuğun kendisini rahat hissetmesine yardımcı olacak hem de olası risklerden korunmasını sağlayacaktır. Ayrıca öğretmenin, velilerin toplu olarak bulunduğu bir zamanda durumu detaylıca anlatması ve diğer velilerden hassasiyet beklediğini dile getirmesi gereklidir. Çünkü sınıf arkadaşlarının velileri tarafından glutensiz ürünler hazırlanmak istenebilecektir. Fakat velilerce hazırlanmış olan ürünler glutensiz ürün olsa bile çapraz bulaş olma riski fazladır. Bu sebeple velilere çapraz bulaşma riskleri anlatılmalıdır. Örneğin çölyak hastalığına sahip çocuğunuzun yakın arkadaşının annesi çocuğunuza glutensiz undan yapılmış bir poğaça yapıp ikram etmek isteyebilir fakat bu durumda hem hazırlanan ortam hem taşınması esnasında bulaş olma ihtimali çok yüksek olmaktadır. Bu gibi durumların net bir biçimde konuşulması oldukça önem taşır. Çocukların en sevdiği ortamlardan biri olan kantinde glutensiz ürünlerin satıldığı bir kısım bulunması hem çocuğunuz için seçenek oluşturacak hem de kendini o ortamda iyi hissetmesini sağlayacaktır. Öğretmenlerin özel etkinlikleri ve kermesleri aileye birkaç gün önceden bildirmesi ailenin hazırlık yaparak glutensiz ürünler bulunabilecek bir ortam sağlaması mümkün olacaktır.
Glutensiz Beslenme Çantası
Çocuğunuzun beslenme çantasını hazırlarken okulda sıklıkla tüketilen besinleri göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin sağlıklı beslenmesi için beslenme çantasında meyve bulundurursanız arkadaşları paketli ürünler yerken çocuğun kendini dışlanmış hissedeceği düşünülerek glutensiz meyveli kek yapılabilir. Çölyaklı çocuğun arkadaşları tarafından ikram edilen besinlerden yiyememesi arkadaşlarından uzaklaşmasına sebep olabileceğinden dolayı aile zaman zaman diğer öğrencilere ikramda bulunabilir. Bu ikramı ailenin yapması veya öğretmene teslim etmesi temas ile çapraz bulaşın olmaması için daha doğru olacaktır. Glutensiz çikolata topları, poğaça veya kurabiye gibi paylaşımı ve sunumu kolay besinler zaman zaman sınıftaki öğrenciler ile paylaşılabilir. Beslenme çantası hazırlanırken çocuğunuzun dikkatini çekmesi açısından severek kullanacağı bir çanta tercih edilmeli ve okulda hangi besinleri tüketmeyi sevdiği bulunmalıdır. Mümkünse bölmeli kaplar veya birkaç kap tercih edilerek çocuk için besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Çocuğun glutensiz diyetten uzaklaşmaması için mutlaka sevdiği ve okulda daha rahat hissederek tüketebileceği yiyecekler bulunmalıdır. Ayrıca beslenme saatleri öncesi ve sonrasında ellerini yıkaması gerektiği öğretilmelidir.
Beslenme Çantası İçin Birkaç Öğün Fikri
Beslenme çantasında ilgi çekici besinler olacak fakat besleyiciliği de önemli o yüzden mutlaka çeşitlilik sağlanmalıdır.
1.Kahvaltı öğünü:
Kahvaltı için hazırladığımız kapta glutensiz simit sandviç bulunabilir. İçine peynir, marul, domates ekleyerek çeşitlendirebiliriz. Yanına ise üzüm ve birkaç ceviz ekleyebiliriz. Veya glutensiz ekmeğe sevdiği ürünler ile bir sandviç hazırlayabiliriz. Kahvaltı veya ara öğünde bir termosta taze sıkılmış meyve suyu da ekleyebiliriz. Glutensiz un, karabuğday veya nohut unu ile hazırladığınız ev yapımı bir poğaça ile yanına domates-salatalık-havuç dilimleri ilave edilerek kahvaltı öğünü olarak sağlıklı ve besleyici bir alternatif hazırlayabilirsiniz.
2.Ara öğün:
Ara öğün olarak glutensiz kek/kurabiye hazırlanabilir. Kek içeriği mümkünse mutlaka kuru/taze meyve; ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar ile zenginleştirilmelidir. Bu noktada kullanılan un glutensiz karışım un veya pirinç unu olabilir. Kakaonun da glutensiz olmasına özen gösterilmelidir. Başka bir seçenek olarak badem unu, karabuğday unu, Hindistan cevizi unu gibi glutensiz bir undan yapılmış kurabiye tercih edilebilir. Yanında süt bulunabilir zaman zaman farklılık için ev yapımı kakaolu süt de tercih edilebilir.
3.Öğle yemeği:
Besleyiciliği önemli olan bu öğünde sebzeyi çocuğun ilgisini çekecek bir formda tüketmesini sağlayabiliriz. Örneğin az miktarda mısır unu kullanılarak yapılmış sebze köftesi (brokoli, pırasa, havuç, karnabahar, vb. sebzeler) ile glutensiz hamburger ekmeği kullanarak sebze burger yapabiliriz. Yanına fırına yaptığımız patates kızartmasını ekleyebiliriz. Glutensiz makarna kullanarak sebzeler ile zenginleştirerek makarna salatası hazırlayabilir, yanına ayran veya yoğurt ekleyerek sağlıklı bir menü oluşturabilirsiniz. Başka bir seçenek olarak son zamanlarda sıklıkla bulunan glutensiz pizza olabilir. Hazır alınabileceği gibi glutensiz yulaf ile yapılmış yulaf tabanlı bir pizza çocuğunuzun sevdiği malzemeleri kullanarak hazırlayabilirsiniz.
KAYNAKÇA
SARI, H. GÖKDAĞ, H. KIZILKAYA, A.E. (2018). Çölyaklı İlkokul Öğrencilerinin Okulda Sosyo Biyolojik İhtiyaçlarının Karşılanmasında Yaşadıkları Problemlerin İncelenmesi: Bir Vaka Çalışması. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi 18(40) 121-134
DURHAM, J. TEMPLES H.S. (2018) Celiac Disease in the Pediatric Population. Journal of Pediatric Health Care 32(6) 628-631
CHICK, K. A. (2013). Focus on Inclusive Education: The Educational and Social Challenges of Children With Celiac Disease: What Educators Should Know. Childhood Education 90(1), 71–74
Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?
Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.
Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.
Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.
Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.
Diyetisyen Armoni Yılmaz
KAYNAKLAR
Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019
KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.
Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324