Glutensiz Yaşam Tüyoları
Glutensiz diyetler 1990’ların başında artmaya başladı ve birçok kişi tarafından uygulanmaya başladı. Son yıllarda glutensiz ürünler oldukça yaygınlaştı. Çölyak hastalığı, Tip 1 diyabet ve otoimmün tiroid hastalığı gibi otoimmün bozukluğu olan kişilerde, çölyak hastalığına yakalanma riski fazla olan Tip 1 diyabete sahip olanlarda, lenfoma ve ince bağırsak kanserine sahip olan çölyaklı kişilerde, otizmli kişilerde glutensiz beslenme uygulanabilmekte.
Aynı zamanda çölyak olmayan gluten intoleransı veya besin hassasiyetlerinden dolayı da glutensiz beslenme sık sık uygulanmaktadır. Peki bu kadar gluten içeren besin içerisinde glutensiz bir beslenme düzeni oturtmak için neler yapabiliriz?
Günlük Hayatta Glutensiz Beslenme Nasıl Kolaylaşır?
Okul çağındaki çocukların glutensiz ürünlere ulaşımı ülkemizde maalesef çok az. Bu sebeple çocuğunuzun beslenmesini kendiniz hazırlayabilir ve sosyalleşebilmesi için arkadaşları ile paylaşabileceği seçenekler ekleyebilirsiniz. Büyüme ve gelişme çağında olan çocuklar için yeterli besin alımının önemi göz ardı edilmemelidir.
İlerleyen yaşlarda özellikle üniversite öğrencisiyseniz veya aktif olarak çalışıyorsanız ve eğer glutensiz yemeklere ulaşımınız yoksa kendi yemeğinizi öğün planlaması ile önceden hazırlayıp gün içinde glutensiz alternatif bulamayıp aç kalmak yerine dengeli beslenmek için bir adım atabilirsiniz. Bu seçim glutensiz tahıllar ile hazırlayacağınız bir salata olabilir veya et, kurubaklagil gibi bir protein grubunun yanında glutensiz bir ekmek ve sebze yemeği olabilir.
Gıda güvenliği denilince akla ilk olarak gıda zehirlenmesi gelse de gıda alerjisi, çölyak hastalığı ve diğer hassasiyetleri olan kişiler için hassas oldukları gıda ile temastan kaçınmak çok önemlidir. Miktarı az olsa dahi temas gıda alerjisi olan kişilerde yaşamı tehdit eden reaksiyonlara neden olabilir. Çapraz bulaşma ise zararlı bakterilerin başka bir gıda veya yüzeyden bir gıdaya aktarılmasıdır. Çapraz temas gıda alerjeni veya gluteninin alerjen veya glutensiz olması amaçlanan bir gıdaya aktarılmasıdır.
İlk olarak alışverişte çapraz temasa dikkat etmek gerekir. Gluten içeren ve içermeyen besin grupları ayrı poşetler ile taşınmalıdır. Evde yemekleri saklarken ise ayrı ortamlarda, mümkün olduğunca glutensiz ve glutenli olarak etiket ile belirterek saklama işlemi gerçekleştirilmelidir.
Mutfakta kullanılan ekmek kızartma makinesi, tencere, süzgeç, kesme tahtası, oklava, çırpma teli gibi ayrı mutfak eşyaları ve küçük aletler kullanırken glutenli ürünler ile temas etmemesine dikkat edilmeli. Eldivenler ve önlükler gluten ile temas ettikten sonra mutlaka değiştirmeli.
Gluten içermeyen birçok tahıl ve un vardır. Alışveriş listenize eklemek için bazı güvenli seçenekler arasında pirinç, mısır, sorgum, kinoa, darı, karabuğday, amarant, teff ve glutensiz yulaf bulunur. Doğal olarak glütensiz olan diğer gıdalar arasında taze meyve ve sebzeler, süt, tereyağı, yumurta, mercimek, fındık ve tohumlar, balık ve kümes hayvanları, bal ve su gibi tek bileşenli gıdalar yer alır.
Uzak Durulacak Besinlere Özen Gösterilmeli
Kraker gibi yiyeceklerin isimleri içerik ile ilgili ipucu taşırken bazı yiyeceklerin içerisinde un bulunması sizi şaşırtabilir. Her zaman işlenmiş gıdaların etiketindeki içindekiler kısmını okumalısınız ve buğday, çavdar, arpa veya malt içeren gıdalardan kaçınmalısınız.
Glutenli bileşenler; bulyonlar, çikolatalar, şarküteri etleri, sosisli sandviçler, patates kızartması, sos, işlenmiş balık, pirinç karışımları gibi gıdalarda görünebilir. Salata sosları, soslar, patates cipsi gibi besinler de gluten içerebilir. Bu sebeple çoğu besin grubu satın almadan önce kontrol edilmeli. Markete girdiğinizde glutensiz kelimelerini arayarak başlanmalı. Bir ürün glutensiz olarak etiketlenmediğinde içindekiler kısmında buğday, çavdar, arpa, yulaf ve malt olup olmadığını kontrol edilebilir. Üretici bir malzemeyi değiştirebileceğinden, bir ürünü her satın aldığınızda tüm ürün etiketlerini okuyun.
Tatilde Glutensiz Beslenme Nasıl Uygulanabilir?
Tatil lokasyonu ve konaklama seçeneklerinden sizin için en konforlu olacak seçeneği tercih etmelisiniz. Kalacağınız otelin glutensiz menüsünün olması veya bulunduğunuz lokasyonda tercih edebileceğiniz glutensiz menüye sahip restoranlar olması kendinizi daha rahat hissettirecektir bu sebeple mutlaka ön araştırma yapılmalıdır. Eğer glutensiz beslenmenizin çölyak hastalığı gibi hassas bir sebebi varsa çapraz bulaş da söz konusu olabileceğinden otel ile iletişime geçilip bu durum bildirilmelidir.
Çapraz temas riskinin en yüksek olduğu durumlardan biri açık büfelerdir bu noktada dikkatli olunmalıdır. Glutensiz mutfaktan yapılan seçimler de taze olarak tüketilmelidir.
Gün içinde çıktığın gezilerde veya deniz kenarında glutensiz seçeneklere ulaşmak zor olabilir. Bu sebeple ara öğün için yanında önceden paketlenmiş veya paketli olarak satın alınmış glutensiz ürünler bulundurup gün içinde yiyecek düşünme stresini azaltılabilir. Son olarak çok stres yapmadan planlı bir şekilde ilerleyerek güzel seçenekler oluşturabiliriz örneğin içini serinletecek bir meyve suyu yanında küçük bir paket kuruyemiş güzel bir ara öğün seçeneği olabilir.
Dyt. Dilara Tuygan
Glutensiz Yaşam Tüyoları
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Dyt. Dilara Tuygan
Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?
Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.
Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.
Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.
Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.
Diyetisyen Armoni Yılmaz
KAYNAKLAR
Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019
KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.
Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…