Çölyak Olmayan Gluten Duyarlılığı
Çölyak hastalığı gluten alımı ile ilişkili olarak ortaya çıkan otoimmün bir rahatsızlıktır. Çölyak olmayan gluten duyarlılığı gluten içeren besinlerin alımıyla ilişkili gastrointestinal semptomları tanımlamak için kullanılmaktadır. 1980 yılında bir klinik tarafından tanımlanmıştır. Yapılan bazı çalışmalar çölyak olmayan gluten duyarlılığı sıklığının çölyak hastalığından daha yaygın olduğunu öne sürmektedir. Çölyak olmayan gluten duyarlılığı çoğunlukla yetişkinlerde ve en sık 30-50 yaş aralığındaki kadınlarda gözlenmektedir.
Çölyak olmayan gluten duyarlılığı patofizyolojisi henüz net olarak tanımlanmamaktadır bu nedenle net bir klinik tanı süreci bulunmamaktadır. Çölyak olmayan gluten hassasiyetinde, gluten alımından hemen sonra ortaya çıkan ve glutenin diyetten çıkarılması üzerine kaybolan semptomlar görülür. Çölyak olmayan gluten intoleransı tanısı konmadan önce çölyak hastalığına uygun bir tarama yapılması önerilir. Buğday alerjisi ile çölyak olmayan gluten duyarlılığını ayırmak için ise buğday alerji testleri uygulanabilir.
Peki hangi durumlar gluten hassasiyeti ile benzerdir? Öncelikle çölyak tanınız yoksa ve glutensiz beslendiğinizde kendinizi daha iyi hissediyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Sindirim sistemi rahatsızlıklarından bir diğeri de İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS)’dur. IBS tedavisinde fermente edilebilir oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve polioller (FODMAP) beslenmeden çıkarılır ve bu diyet modeline düşük FODMAP diyeti denir. Buğday da bu grupta yer alan besinlerden biridir ve IBS hastalarında buğday içeren ürünleri diyetten çıkarma hastanın semptomlarını hafifletmede fayda sağlar. Buğday alerjisine sahip kişiler de buğdayı beslenmesinden çıkardığında rahatlama yaşar.
Çölyak Belirtileri
Çölyak hastalığı gluten hassasiyetinin en şiddetli hali olduğu gibi sindirim sisteminde hasara yol açabilen otoimmün bir hastalıktır. Çölyak hastalığına sahip kişiler gluten tükettiğinde ince bağırsakta harabiyet gelişir. İshal, kabızlık, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, bağırsak harabiyeti sebebiyle yeterli vitamin-mineral eksiklikleri gibi semptomlar ile kendini gösterir. Çölyak hastalığına sahip kişiler aynı zamanda yorgunluk, ağrı, çeşitli cilt reaksiyonları, ani kilo kaybı yaşayabilirler. Ayrıca anksiyete ve depresyon da çölyak hastalığına sahip kişilerde yaygındır.
Çölyak Olmayan Gluten Duyarlılığının Belirtileri
Gluten tükettiğinde çölyak hastalığına sahip olmasa bile gluten duyarlılığı yaşayan kişilerde de yaygın görülen belirtiler mevcuttur. Bunlardan ilki gluten tükettikten sonra oluşan şişkinlik hissidir. Aynı zamanda gluten tüketildiğinde ishal, kabızlık veya kusma görülebilir. Mide ağrısı da çölyak olmayan gluten hassasiyetinde yaygın görülen bir durumdur. Çölyak olmayan gluten hassasiyeti olan kişilerde migrene yatkınlık, bilinç bulanıklığı, baş ağrısı ve yorgunluk görülebilmektedir. Bu belirtiler başka birçok rahatsızlıkta veya duyarlılıkta da görülebileceğinden dolayı doğru teşhis için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Buğday Alerjisi Belirtileri
Buğday alerjisi vücudun bağışıklık sisteminin buğdayda bulunan gluten ve bazı protein türlerine tepki verme durumudur. Buğday alerjisi belirtilerinde ise ishal ve kusma görülebileceği gibi deri döküntüsü, burun tıkanıklığı, sindirim sorunları yer alır.
Glutensiz Beslenme
Eğer kişi glutensiz beslenmesine gerek olan bir hastalığa sahipse beslenme konusunda çok bilinçli ve dikkatli olmalıdır. Gluten içeren ürünler beslenmeden çıkarılmalı, çapraz kontaminasyon önlenmeli, besin etiketleri dikkatlice okunmalıdır. Beslemesinde doğal olarak glutensiz ürünlere sıklıkla yer vermeli ve glutensiz beyanı olan paketli ürünleri tercih etmelidir. Çapraz kontaminasyonu önlemek amacıyla mutlaka tesisinde sadece glutensiz ürün üretimi yapan firmaların ürünlerine yönelmelidir.
Glutensiz beslenmeye yaşamınızda daha kolay adapte olabilmek için çevrenize ve arkadaşlarınıza glutensiz beslenmeniz gerektiğini belirtebilir, sebebini ve olası riskleri anlatabilirsiniz. Önceden planlanmış ve üzerine düşünülmüş bir öğün dışarıda anlık olarak glutensiz ürünlere ulaşamama riskinin önüne geçecektir. Eğer toplu mutfak kullanılıyorsa bulaşıklar ayrı yıkanmalı, glutenli ürünleri pişirmek için kullanılan kaplar ve glutensiz ürünler için olan kaplar ayrı olmalı, farklı raflarda bulunmalıdır. Ayrıca kişinin vakti ve imkanı olursa glutensiz tarifler denemesi hem seçenek oluşturma hem de uzun vadede öğün planlaması için olumlu olacaktır. Glutensiz ürün denemesi ve güvenilir olduğuna emin olduğu glutensiz menüye sahip restoranları da keşfetmek glutensiz beslenen kişiler için kolaylık sağlayacaktır.
Dyt. Dilara Tuygan
Çölyak Olmayan Gluten Hassasiyeti
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Çölyak Olmayan Gluten Duyarlılığı
Çölyak hastalığı gluten alımı ile ilişkili olarak ortaya çıkan otoimmün bir rahatsızlıktır. Çölyak olmayan gluten duyarlılığı gluten içeren besinlerin alımıyla ilişkili gastrointestinal semptomları tanımlamak için kullanılmaktadır. 1980 yılında bir klinik tarafından tanımlanmıştır. Yapılan bazı çalışmalar çölyak olmayan gluten duyarlılığı sıklığının çölyak hastalığından daha yaygın olduğunu öne sürmektedir. Çölyak olmayan gluten duyarlılığı çoğunlukla yetişkinlerde ve en sık 30-50 yaş aralığındaki kadınlarda gözlenmektedir.
Çölyak olmayan gluten duyarlılığı patofizyolojisi henüz net olarak tanımlanmamaktadır bu nedenle net bir klinik tanı süreci bulunmamaktadır. Çölyak olmayan gluten hassasiyetinde, gluten alımından hemen sonra ortaya çıkan ve glutenin diyetten çıkarılması üzerine kaybolan semptomlar görülür. Çölyak olmayan gluten intoleransı tanısı konmadan önce çölyak hastalığına uygun bir tarama yapılması önerilir. Buğday alerjisi ile çölyak olmayan gluten duyarlılığını ayırmak için ise buğday alerji testleri uygulanabilir.
Peki hangi durumlar gluten hassasiyeti ile benzerdir? Öncelikle çölyak tanınız yoksa ve glutensiz beslendiğinizde kendinizi daha iyi hissediyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Sindirim sistemi rahatsızlıklarından bir diğeri de İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS)’dur. IBS tedavisinde fermente edilebilir oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve polioller (FODMAP) beslenmeden çıkarılır ve bu diyet modeline düşük FODMAP diyeti denir. Buğday da bu grupta yer alan besinlerden biridir ve IBS hastalarında buğday içeren ürünleri diyetten çıkarma hastanın semptomlarını hafifletmede fayda sağlar. Buğday alerjisine sahip kişiler de buğdayı beslenmesinden çıkardığında rahatlama yaşar.
Çölyak Belirtileri
Çölyak hastalığı gluten hassasiyetinin en şiddetli hali olduğu gibi sindirim sisteminde hasara yol açabilen otoimmün bir hastalıktır. Çölyak hastalığına sahip kişiler gluten tükettiğinde ince bağırsakta harabiyet gelişir. İshal, kabızlık, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, bağırsak harabiyeti sebebiyle yeterli vitamin-mineral eksiklikleri gibi semptomlar ile kendini gösterir. Çölyak hastalığına sahip kişiler aynı zamanda yorgunluk, ağrı, çeşitli cilt reaksiyonları, ani kilo kaybı yaşayabilirler. Ayrıca anksiyete ve depresyon da çölyak hastalığına sahip kişilerde yaygındır.
Çölyak Olmayan Gluten Duyarlılığının Belirtileri
Gluten tükettiğinde çölyak hastalığına sahip olmasa bile gluten duyarlılığı yaşayan kişilerde de yaygın görülen belirtiler mevcuttur. Bunlardan ilki gluten tükettikten sonra oluşan şişkinlik hissidir. Aynı zamanda gluten tüketildiğinde ishal, kabızlık veya kusma görülebilir. Mide ağrısı da çölyak olmayan gluten hassasiyetinde yaygın görülen bir durumdur. Çölyak olmayan gluten hassasiyeti olan kişilerde migrene yatkınlık, bilinç bulanıklığı, baş ağrısı ve yorgunluk görülebilmektedir. Bu belirtiler başka birçok rahatsızlıkta veya duyarlılıkta da görülebileceğinden dolayı doğru teşhis için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Buğday Alerjisi Belirtileri
Buğday alerjisi vücudun bağışıklık sisteminin buğdayda bulunan gluten ve bazı protein türlerine tepki verme durumudur. Buğday alerjisi belirtilerinde ise ishal ve kusma görülebileceği gibi deri döküntüsü, burun tıkanıklığı, sindirim sorunları yer alır.
Glutensiz Beslenme
Eğer kişi glutensiz beslenmesine gerek olan bir hastalığa sahipse beslenme konusunda çok bilinçli ve dikkatli olmalıdır. Gluten içeren ürünler beslenmeden çıkarılmalı, çapraz kontaminasyon önlenmeli, besin etiketleri dikkatlice okunmalıdır. Beslemesinde doğal olarak glutensiz ürünlere sıklıkla yer vermeli ve glutensiz beyanı olan paketli ürünleri tercih etmelidir. Çapraz kontaminasyonu önlemek amacıyla mutlaka tesisinde sadece glutensiz ürün üretimi yapan firmaların ürünlerine yönelmelidir.
Glutensiz beslenmeye yaşamınızda daha kolay adapte olabilmek için çevrenize ve arkadaşlarınıza glutensiz beslenmeniz gerektiğini belirtebilir, sebebini ve olası riskleri anlatabilirsiniz. Önceden planlanmış ve üzerine düşünülmüş bir öğün dışarıda anlık olarak glutensiz ürünlere ulaşamama riskinin önüne geçecektir. Eğer toplu mutfak kullanılıyorsa bulaşıklar ayrı yıkanmalı, glutenli ürünleri pişirmek için kullanılan kaplar ve glutensiz ürünler için olan kaplar ayrı olmalı, farklı raflarda bulunmalıdır. Ayrıca kişinin vakti ve imkanı olursa glutensiz tarifler denemesi hem seçenek oluşturma hem de uzun vadede öğün planlaması için olumlu olacaktır. Glutensiz ürün denemesi ve güvenilir olduğuna emin olduğu glutensiz menüye sahip restoranları da keşfetmek glutensiz beslenen kişiler için kolaylık sağlayacaktır.
Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?
Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.
Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.
Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.
Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.
Diyetisyen Armoni Yılmaz
KAYNAKLAR
Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019
KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.
Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
KAYNAKÇA