Çölyak Tanısı Alan Çocuğa Yaklaşım
Çölyak hastalığı için mevcut tek tedavi, ömür boyu glutensiz bir diyettir. Diyete uyum arttıkça, emilim bozukluğu, beslenme eksiklikleri ve semptomlar geriler ve bireyin yaşam kalitesi artarak hayatına devam etmesi sağlanır. Bağırsak harabiyeti 6-24 ay içerisinde geçer ve diyete başladıktan sonra genelde 1 yıl içerisinde serum antikor seviyeleri normale döner. Doktor ve diyetisyen ile medikal destek, kişiye özgü diyet yaklaşımı ve bireyin yaşam düzenini de göz önünde bulundurarak bireye özgü öneriler verilmesi oldukça önemlidir. İyi bir diyet uyumu sağlandıktan sonra, hastalıkla ilgili komplikasyon riski azalır.
Çölyak hastalığının tek tedavisi beslenme tedavisi olduğundan, yeni teşhis konulan hastaların çölyak konusunda uzman bir diyetisyene yönlendirilmesi önemlidir. Hastalar, sağlık uzmanları da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan glutensiz diyet ve çölyak hastalığı hakkında bilgi ararlar; bu noktada güvenilir bir sağlık uzmanından bilgi almak en doğru seçim olacaktır. Aile çocuğa bu konuda destek olmalıdır. Ailenin glutensiz beslenmede dikkat etmesi gereken noktaları bilmesi hem olası risklerin önüne geçecek hem de çölyak tanısı alan çocuğun sürece adaptasyonunu kolaylaştıracaktır.
Son dönemlerde çölyak hastalığına sahip olmayan kişiler arasında da glutensiz beslenme yaygınlaşmıştır. Bunun sebebi günümüzde bazı bireylerin diyet uygulamalarında glutensiz beslenmeyi tercih etmesi veya bireylerin gluten tüketiminden sonra duydukları rahatsızlığa bağlıdır. Bu durum zamanlarda glutensiz ürünlere ulaşım arttırmıştır.
Çocuklar ve ergenler, katı bir glutensiz diyete bağlı kalma gerekliliğini durumunu kabullenmekte zorlanabilmektedir. Özellikle diyete uyumda sosyal zorlukların etkisi fazladır. Bu noktada ailelerin ve arkadaşlarının desteği çok önemlidir. Çölyak hastalığı olan çocuklar normal bir şekilde büyüyebilir, mutlu ve sağlıklı olabilirler. Birinin evine, okul etkinliğine gittiklerinde güvenli yiyeceklerin bulunacağını doğrulayarak veya yanlarına alabilecekleri yiyecekleri hazırlayarak glutensiz beslenerek sosyalleşebilirler.
Bir ebeveynin çölyak hastalığı olan bir çocuğu için yapabileceği en iyi şey, glutensiz beslenmenin onları hiçbir şekilde sınırlamak zorunda olmadığı mesajını iletmektir. Pozitif olmak son derece önemlidir. Çölyak hastalığı olan çocuklar genellikle diğer çocukların yediği bazı yiyecekleri alamadıkları zamanlar olduğu gerçeğiyle çok iyi başa çıkarlar. Genellikle, bu tutum, çocuklarının yoksunluk hissetmemesi için hazırlıkların yapıldığından emin olan ebeveynler tarafından teşvik edilir.
Ulaşılabilecek glutensiz birçok ürün yanında doğal olarak glutensiz olan pek çok lezzetli yiyecek bulunmaktadır. Taze meyve ve sebzeler glutensizdir aynı zamanda tavuk ve balık gibi çoğu et gibi işlenmemiş hayvansal kaynaklar da glutensizdir. Çocuğunuzun sevdiği çoğu tarifin glutensiz versiyonunu hazırlayabilirsiniz. Doğal olarak gluten içermeyen ve bu nedenle glutensiz beslenen çocuklar tarafından da tüketilebilecek pek çok tahıl ve un türevleri bulunmaktadır .
Bebeğinize çölyak hastalığı teşhisi konduysa ve siz formula (bebek maması) ile besliyorsanız, çocuğunuza yedirmeden önce mamanın glutensiz olup olmadığını öğrenmek için üretici firmaya danışın. Ek beslenmeye başlamış çocuğunuzun doktoruna ve beslenme uzmanına danışmanız çocuğunuzun ihtiyaçlarına uygun beslenme programını oluşturmak için oldukça önemlidir. Ek beslenmeye başlayan ve herhangi bir besin alerjisi olmayan çocuğa birkaç besin önerisi: Meyve ve sebzeler; avokado, muz, armut, pişmiş patates, kabak, havuç. Pirinç lapası- çapraz kontamine tahıllardan kaçınmak için glutensiz olarak etiketlendiğinden emin olun. Elma püresi, glutensiz mini pankekler hazırlayabilirsiniz.
Okul çocuklarına ise glutensiz beslenme süreci güzel bir şekilde aktarılmalı, hangi besinleri tüketip tüketemeyeceği hakkında bilgi verilmelidir. Kendi başında kontrolü sağlaması zor olduğundan mutlaka yanlarına beslenme çantası verilmelidir.
Ayrıca arkadaşlarının ikramlarından neden almaması gerektiği belirtilmeli, öğretmeni ile konuşarak durum açıklanmalıdır. Arkadaşları ile sosyalleşebilmesi paylaşımda bulunabilmesi için çocukların ilgisini çekecek glutensiz tarifler hazırlayıp ikram etmesini sağlamak çocuğun kendini daha rahat hissetmesini sağlayacaktır. Ergenlik dönemine doğru farkındalığı artacağı için glutensiz ürünleri fark etmesini, etiket okurken dikkat edilecekleri ‘glutensizdir’ ibaresini görmesi gerektiğini açıklayabilir veya içerik bilgisini kontrol etmesini sağlayabilirsiniz. Beslenmesin hazırladığınız zaman mutlaka koyduğunuz yiyeceklerin tüketilme durumuna bakın ve eğer çocuğunuz beslenme çantasına koyduğunuz yiyecekleri tüketmeden geri getiriyorsa kendisi ile açıkça konuşun ve sevdiği alternatifler ile beslenmesini zenginleştirmeye çalışın. Sosyal aktivitelerden çocuğunuzun ayrı kalmaması için etkinliğin konsepti önceden öğrenilerek çocuğunuza uygun konsepte göre glutensiz alternatifler hazırlayabilirsiniz. Örneğin bir kahvaltı planına çocuğunuzun tabağını kendiniz hazırlayarak eşlik edebilirsiniz. Glutensiz un ile bir simit hazırlayarak, tabağını glutensiz seçenekler ile çeşitlendirerek hem besin kısıtlaması olmamasına hem de sosyalleşmeden uzaklaşmamasını sağlayabilirsiniz.
Dyt.Dilara Tuygan
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Çölyak Tanısı Alan Çocuğa Yaklaşım
Çölyak hastalığı için mevcut tek tedavi, ömür boyu glutensiz bir diyettir. Diyete uyum arttıkça, emilim bozukluğu, beslenme eksiklikleri ve semptomlar geriler ve bireyin yaşam kalitesi artarak hayatına devam etmesi sağlanır. Bağırsak harabiyeti 6-24 ay içerisinde geçer ve diyete başladıktan sonra genelde 1 yıl içerisinde serum antikor seviyeleri normale döner. Doktor ve diyetisyen ile medikal destek, kişiye özgü diyet yaklaşımı ve bireyin yaşam düzenini de göz önünde bulundurarak bireye özgü öneriler verilmesi oldukça önemlidir. İyi bir diyet uyumu sağlandıktan sonra, hastalıkla ilgili komplikasyon riski azalır.
Çölyak hastalığının tek tedavisi beslenme tedavisi olduğundan, yeni teşhis konulan hastaların çölyak konusunda uzman bir diyetisyene yönlendirilmesi önemlidir. Hastalar, sağlık uzmanları da dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan glutensiz diyet ve çölyak hastalığı hakkında bilgi ararlar; bu noktada güvenilir bir sağlık uzmanından bilgi almak en doğru seçim olacaktır. Aile çocuğa bu konuda destek olmalıdır. Ailenin glutensiz beslenmede dikkat etmesi gereken noktaları bilmesi hem olası risklerin önüne geçecek hem de çölyak tanısı alan çocuğun sürece adaptasyonunu kolaylaştıracaktır.
Son dönemlerde çölyak hastalığına sahip olmayan kişiler arasında da glutensiz beslenme yaygınlaşmıştır. Bunun sebebi günümüzde bazı bireylerin diyet uygulamalarında glutensiz beslenmeyi tercih etmesi veya bireylerin gluten tüketiminden sonra duydukları rahatsızlığa bağlıdır. Bu durum zamanlarda glutensiz ürünlere ulaşım arttırmıştır.
Çocuklar ve ergenler, katı bir glutensiz diyete bağlı kalma gerekliliğini durumunu kabullenmekte zorlanabilmektedir. Özellikle diyete uyumda sosyal zorlukların etkisi fazladır. Bu noktada ailelerin ve arkadaşlarının desteği çok önemlidir. Çölyak hastalığı olan çocuklar normal bir şekilde büyüyebilir, mutlu ve sağlıklı olabilirler. Birinin evine, okul etkinliğine gittiklerinde güvenli yiyeceklerin bulunacağını doğrulayarak veya yanlarına alabilecekleri yiyecekleri hazırlayarak glutensiz beslenerek sosyalleşebilirler.
Bir ebeveynin çölyak hastalığı olan bir çocuğu için yapabileceği en iyi şey, glutensiz beslenmenin onları hiçbir şekilde sınırlamak zorunda olmadığı mesajını iletmektir. Pozitif olmak son derece önemlidir. Çölyak hastalığı olan çocuklar genellikle diğer çocukların yediği bazı yiyecekleri alamadıkları zamanlar olduğu gerçeğiyle çok iyi başa çıkarlar. Genellikle, bu tutum, çocuklarının yoksunluk hissetmemesi için hazırlıkların yapıldığından emin olan ebeveynler tarafından teşvik edilir.
Ulaşılabilecek glutensiz birçok ürün yanında doğal olarak glutensiz olan pek çok lezzetli yiyecek bulunmaktadır. Taze meyve ve sebzeler glutensizdir aynı zamanda tavuk ve balık gibi çoğu et gibi işlenmemiş hayvansal kaynaklar da glutensizdir. Çocuğunuzun sevdiği çoğu tarifin glutensiz versiyonunu hazırlayabilirsiniz. Doğal olarak gluten içermeyen ve bu nedenle glutensiz beslenen çocuklar tarafından da tüketilebilecek pek çok tahıl ve un türevleri bulunmaktadır .
Bebeğinize çölyak hastalığı teşhisi konduysa ve siz formula (bebek maması) ile besliyorsanız, çocuğunuza yedirmeden önce mamanın glutensiz olup olmadığını öğrenmek için üretici firmaya danışın. Ek beslenmeye başlamış çocuğunuzun doktoruna ve beslenme uzmanına danışmanız çocuğunuzun ihtiyaçlarına uygun beslenme programını oluşturmak için oldukça önemlidir. Ek beslenmeye başlayan ve herhangi bir besin alerjisi olmayan çocuğa birkaç besin önerisi: Meyve ve sebzeler; avokado, muz, armut, pişmiş patates, kabak, havuç. Pirinç lapası- çapraz kontamine tahıllardan kaçınmak için glutensiz olarak etiketlendiğinden emin olun. Elma püresi, glutensiz mini pankekler hazırlayabilirsiniz.
Okul çocuklarına ise glutensiz beslenme süreci güzel bir şekilde aktarılmalı, hangi besinleri tüketip tüketemeyeceği hakkında bilgi verilmelidir. Kendi başında kontrolü sağlaması zor olduğundan mutlaka yanlarına beslenme çantası verilmelidir.
Ayrıca arkadaşlarının ikramlarından neden almaması gerektiği belirtilmeli, öğretmeni ile konuşarak durum açıklanmalıdır. Arkadaşları ile sosyalleşebilmesi paylaşımda bulunabilmesi için çocukların ilgisini çekecek glutensiz tarifler hazırlayıp ikram etmesini sağlamak çocuğun kendini daha rahat hissetmesini sağlayacaktır. Ergenlik dönemine doğru farkındalığı artacağı için glutensiz ürünleri fark etmesini, etiket okurken dikkat edilecekleri ‘glutensizdir’ ibaresini görmesi gerektiğini açıklayabilir veya içerik bilgisini kontrol etmesini sağlayabilirsiniz. Beslenmesin hazırladığınız zaman mutlaka koyduğunuz yiyeceklerin tüketilme durumuna bakın ve eğer çocuğunuz beslenme çantasına koyduğunuz yiyecekleri tüketmeden geri getiriyorsa kendisi ile açıkça konuşun ve sevdiği alternatifler ile beslenmesini zenginleştirmeye çalışın. Sosyal aktivitelerden çocuğunuzun ayrı kalmaması için etkinliğin konsepti önceden öğrenilerek çocuğunuza uygun konsepte göre glutensiz alternatifler hazırlayabilirsiniz. Örneğin bir kahvaltı planına çocuğunuzun tabağını kendiniz hazırlayarak eşlik edebilirsiniz. Glutensiz un ile bir simit hazırlayarak, tabağını glutensiz seçenekler ile çeşitlendirerek hem besin kısıtlaması olmamasına hem de sosyalleşmeden uzaklaşmamasını sağlayabilirsiniz.
Dyt.Dilara Tuygan
Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?
Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.
Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.
Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.
Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.
Diyetisyen Armoni Yılmaz
KAYNAKLAR
Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019
KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.
Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
KAYNAKÇA