Tip1 Diyabet ve Çölyak Hastalığı
Tip 1 Diyabet; sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10’unu Tip 1 diyabet oluşturmaktadır. Tip 1 diyabet pankreasın insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir sebepten zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Teşhis alan kişiler mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğu için ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan almalıdır. Tüm otoimmün hastalıklar gibi, Tip1 diyabet de çevresel faktörlerin de hastalık etiyolojisine rolü bulunduğu genetik bir hastalıktır. Tip1 diyabette bireylerin %10 ila %30 arasında başka otoimmün hastalık geliştirme riski artmaktadır. Bu hastalıklar başlıca otoimmün tiroid hastalığı, çölyak hastalığı, otoimmün gastrit, vitiligo ve adrenal otoimmünitedir. Çölyak hastalığı için yüksek riskli bireyler olarak kabul edilen tip1 diyabet hastaları, bu hastalığı genellikle atipik veya potansiyel formda gösterirler. Her iki formda da tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının varlığı klinik olarak hastalık yönetimini zorlaştırabilir. Tip1 diyabette bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını sağlayan pankreas beta hücrelerini tahrip etmektedir. Çölyak hastalığında ise tetikleyici faktör glutendir. Çölyak hastalığının metabolizmaları tip1 diyabete oranla daha iyi bilinmektedir. Bununla birlikte, gluten dışında, virüsler (adenovirüs tip 12, hepatit C virüsü, rotavirüs) gibi farklı enfeksiyöz ajanlar da çölyak için risk faktörleri olarak gösterilmiştir. Benzer şekilde enterovirüsler ve herpesvirüsler gibi virüsler de tip1 diyabet için tetikleyici faktörler olarak gösterilmektedir. Genetik faktörlerin hem tip1 diyabet hem de çölyak hastalığının etiyolojisindeki önemi fazladır.
Tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının klinik özellikleri net bir şekilde görülmeyebilir. Semptom olması veya olmaması durumunda da tip1 diyabet hastalarında glutensiz diyet uygulanması kan glisemik kontrolünü iyileştirdiğinden ve ayrıca biyokimyasal parametreler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğundan bu hastalarda çölyak hastalığının saptanması çok önemlidir. Bu nedenle, Tip1 diyabet hastalarının çölyak hastalığı için periyodik olarak taranması mutlaka tavsiye edilir. Çölyak tanısı için değerlendirilmesi gereken bulgular, karın ağrısı ve şişkinlik, kilo kaybı, yorgunluk, büyüme -gelişme geriliği, açıklanamayan kısırlık, düşük kemik mineralizasyonu, vitamin-mineral eksiliği, anemi, karaciğer enzim veya tiroid enzimlerinde değişiklik ve nadiren enteropati ile lenfoma ilişkili T hücresidir. Çölyaklı tip1 diyabet hastalarının hipoglisemik ataklar için daha yüksek eğilimi vardır ve ayrıca diyabetik retinopati ve nefropati için yüksek risk altındadırlar. Çölyak hastalığının tek tedavisi olan glutensiz beslenme büyüme geriliğini, osteopeniyi, anemiyi ve hepatik disfonksiyonu tersine çevirebilmektedir. Tarama ile yüksek risk altında birinci derece aile yakınları da risk açısından değerlendirilebilir . Diyabetik bir çocuk veya ergen, çölyak hastalığı ile uyumlu bağırsak veya bağırsak dışı semptomlar geliştirirse mutlaka tarama yapılmalıdır.
Tip1 diyabetli hastalarda düşük glisemik indeksli yiyecekler önerilir. Tanı konmamış veya yeni tanı konmuş çölyaklı tip1 diyabet hastalarında genellikle zayıf glisemik kontrol, düşük toplam kolesterol, düşük yüksek yoğunluklu kolesterol, düşük diyastolik kan, daha yüksek nefropati prevalansı ve retinopati vardır. Bu hastalarda sıklıkla boy, kilo, kemik mineral yoğunluğu ve ayrıca vücut kitle indeksi bozulur. Glutensiz diyete ek olarak beslenme programında bu noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Son zamanlarda yapılan az sayıda çalışma bu parametrelerin glutensiz diyete ile uyum üzerine 1 yıl içinde düzeldiğini göstermektedir. Tip1 diyabetin çölyak ile tedavisi için öneriler çölyaklı tüm hastalar için aynıdır. Serolojik ve histolojik kanıtı olanlarda sıkı bir glutensiz diyet başlatılmalıdır. Hastalar glutensiz diyet öğretimi için bir diyetisyenle görüşmeli ve gelişebilecek bazı vitamin ve minerallerin eksikliği nedeniyle günlük bir multivitamin başlatmalıdır. Çölyak hastalığının tedavisi tip1 diyabetin seyrini etkileyebilir. Daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulsa da glutensiz diyetin aynı zamanda tip1 diyabet üzerinde olumlu etkileri olacağını bildirmiştir. Beslenme tedavisi planlanırken diyabet ilkeleri göz önüne alınarak kan şekeri regülasyonu ön planda tutulmalıdır. Glutensiz besinlerden mutlaka lif içeriği zengin sebze, meyve, kurubaklagili beslenmeye eklemek ve özellikle lif içeriği zenginleştirilmiş glutensiz ürünler tercih edilmelidir.
Dyt.Dilara Tuygan
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
Tip1 Diyabet ve Çölyak Hastalığı
Tip 1 Diyabet; sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10’unu Tip 1 diyabet oluşturmaktadır. Tip 1 diyabet pankreasın insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir sebepten zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Teşhis alan kişiler mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğu için ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan almalıdır. Tüm otoimmün hastalıklar gibi, Tip1 diyabet de çevresel faktörlerin de hastalık etiyolojisine rolü bulunduğu genetik bir hastalıktır. Tip1 diyabette bireylerin %10 ila %30 arasında başka otoimmün hastalık geliştirme riski artmaktadır. Bu hastalıklar başlıca otoimmün tiroid hastalığı, çölyak hastalığı, otoimmün gastrit, vitiligo ve adrenal otoimmünitedir. Çölyak hastalığı için yüksek riskli bireyler olarak kabul edilen tip1 diyabet hastaları, bu hastalığı genellikle atipik veya potansiyel formda gösterirler. Her iki formda da tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının varlığı klinik olarak hastalık yönetimini zorlaştırabilir. Tip1 diyabette bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını sağlayan pankreas beta hücrelerini tahrip etmektedir. Çölyak hastalığında ise tetikleyici faktör glutendir. Çölyak hastalığının metabolizmaları tip1 diyabete oranla daha iyi bilinmektedir. Bununla birlikte, gluten dışında, virüsler (adenovirüs tip 12, hepatit C virüsü, rotavirüs) gibi farklı enfeksiyöz ajanlar da çölyak için risk faktörleri olarak gösterilmiştir. Benzer şekilde enterovirüsler ve herpesvirüsler gibi virüsler de tip1 diyabet için tetikleyici faktörler olarak gösterilmektedir. Genetik faktörlerin hem tip1 diyabet hem de çölyak hastalığının etiyolojisindeki önemi fazladır.
Tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının klinik özellikleri net bir şekilde görülmeyebilir. Semptom olması veya olmaması durumunda da tip1 diyabet hastalarında glutensiz diyet uygulanması kan glisemik kontrolünü iyileştirdiğinden ve ayrıca biyokimyasal parametreler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğundan bu hastalarda çölyak hastalığının saptanması çok önemlidir. Bu nedenle, Tip1 diyabet hastalarının çölyak hastalığı için periyodik olarak taranması mutlaka tavsiye edilir. Çölyak tanısı için değerlendirilmesi gereken bulgular, karın ağrısı ve şişkinlik, kilo kaybı, yorgunluk, büyüme -gelişme geriliği, açıklanamayan kısırlık, düşük kemik mineralizasyonu, vitamin-mineral eksiliği, anemi, karaciğer enzim veya tiroid enzimlerinde değişiklik ve nadiren enteropati ile lenfoma ilişkili T hücresidir. Çölyaklı tip1 diyabet hastalarının hipoglisemik ataklar için daha yüksek eğilimi vardır ve ayrıca diyabetik retinopati ve nefropati için yüksek risk altındadırlar. Çölyak hastalığının tek tedavisi olan glutensiz beslenme büyüme geriliğini, osteopeniyi, anemiyi ve hepatik disfonksiyonu tersine çevirebilmektedir. Tarama ile yüksek risk altında birinci derece aile yakınları da risk açısından değerlendirilebilir . Diyabetik bir çocuk veya ergen, çölyak hastalığı ile uyumlu bağırsak veya bağırsak dışı semptomlar geliştirirse mutlaka tarama yapılmalıdır.
Tip1 diyabetli hastalarda düşük glisemik indeksli yiyecekler önerilir. Tanı konmamış veya yeni tanı konmuş çölyaklı tip1 diyabet hastalarında genellikle zayıf glisemik kontrol, düşük toplam kolesterol, düşük yüksek yoğunluklu kolesterol, düşük diyastolik kan, daha yüksek nefropati prevalansı ve retinopati vardır. Bu hastalarda sıklıkla boy, kilo, kemik mineral yoğunluğu ve ayrıca vücut kitle indeksi bozulur. Glutensiz diyete ek olarak beslenme programında bu noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Son zamanlarda yapılan az sayıda çalışma bu parametrelerin glutensiz diyete ile uyum üzerine 1 yıl içinde düzeldiğini göstermektedir. Tip1 diyabetin çölyak ile tedavisi için öneriler çölyaklı tüm hastalar için aynıdır. Serolojik ve histolojik kanıtı olanlarda sıkı bir glutensiz diyet başlatılmalıdır. Hastalar glutensiz diyet öğretimi için bir diyetisyenle görüşmeli ve gelişebilecek bazı vitamin ve minerallerin eksikliği nedeniyle günlük bir multivitamin başlatmalıdır. Çölyak hastalığının tedavisi tip1 diyabetin seyrini etkileyebilir. Daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulsa da glutensiz diyetin aynı zamanda tip1 diyabet üzerinde olumlu etkileri olacağını bildirmiştir. Beslenme tedavisi planlanırken diyabet ilkeleri göz önüne alınarak kan şekeri regülasyonu ön planda tutulmalıdır. Glutensiz besinlerden mutlaka lif içeriği zengin sebze, meyve, kurubaklagili beslenmeye eklemek ve özellikle lif içeriği zenginleştirilmiş glutensiz ürünler tercih edilmelidir.
Dyt.Dilara Tuygan
Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?
Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.
Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.
Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.
Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.
Diyetisyen Armoni Yılmaz
KAYNAKLAR
Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019
KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.
Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324
……………………………………………..
Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…
……………………………………………..
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…
……………………………………………..
Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…
KAYNAKÇA
ÖGER, N., İKİZOĞLU, Ö. Y., KASIRGA, E., & ERSOY, B. (2005). Tip 1 Diabetes Mellitus Ve Çölyak Hastalığı Birlikteliği: Olgu Sunumu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 19(1), 37-39.
Cohn A, Sofia AM, Kupfer SS. Type 1 diabetes and celiac disease: clinical overlap and new insights into disease pathogenesis. Curr Diab Rep. 2014 Aug;14(8):517.
Freemark, M., & Levitsky, L. L. (2003). Screening for celiac disease in children with type 1 diabetes: two views of the controversy. Diabetes Care, 26(6), 1932-1939.
Antvorskov, J. C., Josefsen, K., Engkilde, K., Funda, D. P., & Buschard, K. (2014). Dietary gluten and the development of type 1 diabetes. Diabetologia, 57(9), 1770-1780.
Kaur, N., Bhadada, S. K., Minz, R. W., Dayal, D., & Kochhar, R. (2018). Interplay between type 1 diabetes mellitus and celiac disease: implications in treatment. Digestive diseases, 36(6), 399-408.