webbilir

01/26/2021

Çölyak Teşhisi Sonrası

Çölyak Teşhisi Sonrası Neler Yapılmalı? Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için kullanılan birçok yöntem mevcuttur. İncebağırsak biyopsi yöntemi, çölyak hastalığının tanısı için altın tanı yöntemi olarak...
12/26/2020

Glütensiz Diyette Yulafın Güvenilirliği

Çölyak hastalığı için yıllardır kullanılan klasikleşmiş bir tanım vardır; ‘’Çölyak, buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan, glüten proteinine karşı oluşan hassasiyet ile ortaya çıkan bir hastalıktır’’...
11/30/2020

Glütensiz Diyete Uyum

Çölyak hastalığı, genetik olarak yatkın bireylerde vücudun glütene karşı reaksiyon geliştirmesiyle ortaya çıkabilmektedir(1,3). Günümüzde çölyak hastalığının bilinen ve doğrulanmış tek tedavisi ömür boyu...
11/13/2020

Çapraz Bulaşma

Glütensiz diyet günümüzde popülaritesini arttırmaktadır. Bireyler glütensiz diyetin sağlık faydalarına inandıkları için veya glüten ile ilişkili hastalıkları oldukları için bu diyeti benimsemektedirler. Başta çölyak...
10/21/2020

Besin Güvenliği

Çapraz Bulaşma ve Güvenli Besin Gıda arzının yeterli düzeyde sağlanabilmesi, güvenli gıdalar üretilmesi, üretilen gıdanın eşit bir şekilde paylaşılabilmesi gibi birçok faktör gıda güvencesi ve güvenliği...
09/16/2020

Lifli Beslenmenin Sağlık Üzerine Etkileri

Günümüzde tüketicinin bilinç düzeyindeki artışa bağlı olarak sağlıklı beslenmeye olan ilgi giderek artmaktadır. Özellikle de son çeyrek yüzyılda diyet liflere karşı duyulan ilgi bir hayli artmıştır...

Tip1 Diyabet ve Çölyak Hastalığı
Tip 1 Diyabet; sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10’unu Tip 1 diyabet oluşturmaktadır. Tip 1 diyabet pankreasın insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir sebepten zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Teşhis alan kişiler mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğu için ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan almalıdır. Tüm otoimmün hastalıklar gibi, Tip1 diyabet de çevresel faktörlerin de hastalık etiyolojisine rolü bulunduğu genetik bir hastalıktır. Tip1 diyabette bireylerin %10 ila %30 arasında başka otoimmün hastalık geliştirme riski artmaktadır. Bu hastalıklar başlıca otoimmün tiroid hastalığı, çölyak hastalığı, otoimmün gastrit, vitiligo ve adrenal otoimmünitedir. Çölyak hastalığı için yüksek riskli bireyler olarak kabul edilen tip1 diyabet hastaları, bu hastalığı genellikle atipik veya potansiyel formda gösterirler. Her iki formda da tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının varlığı klinik olarak hastalık yönetimini zorlaştırabilir. Tip1 diyabette bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını sağlayan pankreas beta hücrelerini tahrip etmektedir. Çölyak hastalığında ise tetikleyici faktör glutendir. Çölyak hastalığının metabolizmaları tip1 diyabete oranla daha iyi bilinmektedir. Bununla birlikte, gluten dışında, virüsler (adenovirüs tip 12, hepatit C virüsü, rotavirüs) gibi farklı enfeksiyöz ajanlar da çölyak için risk faktörleri olarak gösterilmiştir. Benzer şekilde enterovirüsler ve herpesvirüsler gibi virüsler de tip1 diyabet için tetikleyici faktörler olarak gösterilmektedir. Genetik faktörlerin hem tip1 diyabet hem de çölyak hastalığının etiyolojisindeki önemi fazladır.

Tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının klinik özellikleri net bir şekilde görülmeyebilir. Semptom olması veya olmaması durumunda da tip1 diyabet hastalarında glutensiz diyet uygulanması kan glisemik kontrolünü iyileştirdiğinden ve ayrıca biyokimyasal parametreler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğundan bu hastalarda çölyak hastalığının saptanması çok önemlidir. Bu nedenle, Tip1 diyabet hastalarının çölyak hastalığı için periyodik olarak taranması mutlaka tavsiye edilir. Çölyak tanısı için değerlendirilmesi gereken bulgular, karın ağrısı ve şişkinlik, kilo kaybı, yorgunluk, büyüme -gelişme geriliği, açıklanamayan kısırlık, düşük kemik mineralizasyonu, vitamin-mineral eksiliği, anemi, karaciğer enzim veya tiroid enzimlerinde değişiklik ve nadiren enteropati ile lenfoma ilişkili T hücresidir. Çölyaklı tip1 diyabet hastalarının hipoglisemik ataklar için daha yüksek eğilimi vardır ve ayrıca diyabetik retinopati ve nefropati için yüksek risk altındadırlar. Çölyak hastalığının tek tedavisi olan glutensiz beslenme büyüme geriliğini, osteopeniyi, anemiyi ve hepatik disfonksiyonu tersine çevirebilmektedir. Tarama ile yüksek risk altında birinci derece aile yakınları da risk açısından değerlendirilebilir . Diyabetik bir çocuk veya ergen, çölyak hastalığı ile uyumlu bağırsak veya bağırsak dışı semptomlar geliştirirse mutlaka tarama yapılmalıdır.
Tip1 diyabetli hastalarda düşük glisemik indeksli yiyecekler önerilir. Tanı konmamış veya yeni tanı konmuş çölyaklı tip1 diyabet hastalarında genellikle zayıf glisemik kontrol, düşük toplam kolesterol, düşük yüksek yoğunluklu kolesterol, düşük diyastolik kan, daha yüksek nefropati prevalansı ve retinopati vardır. Bu hastalarda sıklıkla boy, kilo, kemik mineral yoğunluğu ve ayrıca vücut kitle indeksi bozulur. Glutensiz diyete ek olarak beslenme programında bu noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Son zamanlarda yapılan az sayıda çalışma bu parametrelerin glutensiz diyete ile uyum üzerine 1 yıl içinde düzeldiğini göstermektedir. Tip1 diyabetin çölyak ile tedavisi için öneriler çölyaklı tüm hastalar için aynıdır. Serolojik ve histolojik kanıtı olanlarda sıkı bir glutensiz diyet başlatılmalıdır. Hastalar glutensiz diyet öğretimi için bir diyetisyenle görüşmeli ve gelişebilecek bazı vitamin ve minerallerin eksikliği nedeniyle günlük bir multivitamin başlatmalıdır. Çölyak hastalığının tedavisi tip1 diyabetin seyrini etkileyebilir. Daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulsa da glutensiz diyetin aynı zamanda tip1 diyabet üzerinde olumlu etkileri olacağını bildirmiştir. Beslenme tedavisi planlanırken diyabet ilkeleri göz önüne alınarak kan şekeri regülasyonu ön planda tutulmalıdır. Glutensiz besinlerden mutlaka lif içeriği zengin sebze, meyve, kurubaklagili beslenmeye eklemek ve özellikle lif içeriği zenginleştirilmiş glutensiz ürünler tercih edilmelidir.

Dyt.Dilara Tuygan

En Çok Yayınlananlar

……………………………………………..

Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…

……………………………………………..

Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…

……………………………………………..

Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…

Tip1 Diyabet ve Çölyak Hastalığı
Tip 1 Diyabet; sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10’unu Tip 1 diyabet oluşturmaktadır. Tip 1 diyabet pankreasın insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir sebepten zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Teşhis alan kişiler mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğu için ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan almalıdır. Tüm otoimmün hastalıklar gibi, Tip1 diyabet de çevresel faktörlerin de hastalık etiyolojisine rolü bulunduğu genetik bir hastalıktır. Tip1 diyabette bireylerin %10 ila %30 arasında başka otoimmün hastalık geliştirme riski artmaktadır. Bu hastalıklar başlıca otoimmün tiroid hastalığı, çölyak hastalığı, otoimmün gastrit, vitiligo ve adrenal otoimmünitedir. Çölyak hastalığı için yüksek riskli bireyler olarak kabul edilen tip1 diyabet hastaları, bu hastalığı genellikle atipik veya potansiyel formda gösterirler. Her iki formda da tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının varlığı klinik olarak hastalık yönetimini zorlaştırabilir. Tip1 diyabette bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını sağlayan pankreas beta hücrelerini tahrip etmektedir. Çölyak hastalığında ise tetikleyici faktör glutendir. Çölyak hastalığının metabolizmaları tip1 diyabete oranla daha iyi bilinmektedir. Bununla birlikte, gluten dışında, virüsler (adenovirüs tip 12, hepatit C virüsü, rotavirüs) gibi farklı enfeksiyöz ajanlar da çölyak için risk faktörleri olarak gösterilmiştir. Benzer şekilde enterovirüsler ve herpesvirüsler gibi virüsler de tip1 diyabet için tetikleyici faktörler olarak gösterilmektedir. Genetik faktörlerin hem tip1 diyabet hem de çölyak hastalığının etiyolojisindeki önemi fazladır.

Tip1 diyabet hastalarında çölyak hastalığının klinik özellikleri net bir şekilde görülmeyebilir. Semptom olması veya olmaması durumunda da tip1 diyabet hastalarında glutensiz diyet uygulanması kan glisemik kontrolünü iyileştirdiğinden ve ayrıca biyokimyasal parametreler üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğundan bu hastalarda çölyak hastalığının saptanması çok önemlidir. Bu nedenle, Tip1 diyabet hastalarının çölyak hastalığı için periyodik olarak taranması mutlaka tavsiye edilir. Çölyak tanısı için değerlendirilmesi gereken bulgular, karın ağrısı ve şişkinlik, kilo kaybı, yorgunluk, büyüme -gelişme geriliği, açıklanamayan kısırlık, düşük kemik mineralizasyonu, vitamin-mineral eksiliği, anemi, karaciğer enzim veya tiroid enzimlerinde değişiklik ve nadiren enteropati ile lenfoma ilişkili T hücresidir. Çölyaklı tip1 diyabet hastalarının hipoglisemik ataklar için daha yüksek eğilimi vardır ve ayrıca diyabetik retinopati ve nefropati için yüksek risk altındadırlar. Çölyak hastalığının tek tedavisi olan glutensiz beslenme büyüme geriliğini, osteopeniyi, anemiyi ve hepatik disfonksiyonu tersine çevirebilmektedir. Tarama ile yüksek risk altında birinci derece aile yakınları da risk açısından değerlendirilebilir . Diyabetik bir çocuk veya ergen, çölyak hastalığı ile uyumlu bağırsak veya bağırsak dışı semptomlar geliştirirse mutlaka tarama yapılmalıdır.
Tip1 diyabetli hastalarda düşük glisemik indeksli yiyecekler önerilir. Tanı konmamış veya yeni tanı konmuş çölyaklı tip1 diyabet hastalarında genellikle zayıf glisemik kontrol, düşük toplam kolesterol, düşük yüksek yoğunluklu kolesterol, düşük diyastolik kan, daha yüksek nefropati prevalansı ve retinopati vardır. Bu hastalarda sıklıkla boy, kilo, kemik mineral yoğunluğu ve ayrıca vücut kitle indeksi bozulur. Glutensiz diyete ek olarak beslenme programında bu noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Son zamanlarda yapılan az sayıda çalışma bu parametrelerin glutensiz diyete ile uyum üzerine 1 yıl içinde düzeldiğini göstermektedir. Tip1 diyabetin çölyak ile tedavisi için öneriler çölyaklı tüm hastalar için aynıdır. Serolojik ve histolojik kanıtı olanlarda sıkı bir glutensiz diyet başlatılmalıdır. Hastalar glutensiz diyet öğretimi için bir diyetisyenle görüşmeli ve gelişebilecek bazı vitamin ve minerallerin eksikliği nedeniyle günlük bir multivitamin başlatmalıdır. Çölyak hastalığının tedavisi tip1 diyabetin seyrini etkileyebilir. Daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulsa da glutensiz diyetin aynı zamanda tip1 diyabet üzerinde olumlu etkileri olacağını bildirmiştir. Beslenme tedavisi planlanırken diyabet ilkeleri göz önüne alınarak kan şekeri regülasyonu ön planda tutulmalıdır. Glutensiz besinlerden mutlaka lif içeriği zengin sebze, meyve, kurubaklagili beslenmeye eklemek ve özellikle lif içeriği zenginleştirilmiş glutensiz ürünler tercih edilmelidir.

Dyt.Dilara Tuygan

Eyvah Çölyak! Şimdi Ne Olacak?

Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz diyettir. Hastaların ömür boyu sıkı glütensiz diyet sürdürmesi gerekir. Klinik belirtiler, serolojik testler ve ince bağırsak histolojisi sonucu çölyak hastalığı tanısı konan kişiler derhal glütensiz diyete başlamalıdır. Glüteni hayatından çıkarması gereken birey buğday, arpa, çavdar ve yulaf içerikli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden uzak durmalı. Glütensiz diyette beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği ve makarna, bulgur gibi glüten içeren yiyecek ve içecekler tüketilmez. Çapraz bulaş dediğimiz doğal olarak glüten içermese de glüten içeren besinlerle birlikte üretilmiş olup bu sayede az miktarda da olsa gluten bulaşmış olabilecek besinlere dikkat edilmesi gerekir.

Hastalar tanı aldıktan sonra ilk yıl 3-6 ay ara ile, daha sonra yılda bir kez serolojik, hematolojik ve biyokimyasal testler (tam kan sayımı, demir profili, tiroid testleri, kalsiyum, magnezyum, çinko, B12, folik asit ve D vitamini), kemik mineral yoğunluğu ve diyet uyumu açısından izlenmelidir. Çocuklarda izlemde büyümenin değerlendirilmesi de önemlidir.

Glutensiz diyet tedavisinin etkisinin gözlemlenmesinde hastaların transglutaminaz seviyesinin belirli zamanlarda ölçülmesi gerekmektedir. Bir yılın sonunda iyileşme göstermeyen serolojik bulgular varsa eğer diyette kontaminasyon olduğunu düşünmek gerekir. Serolojik testlerin normal düzeye ulaşması bağırsak iyileşmesinin de belirtisi şeklinde düşünülür ve çölyak hastalığında serolojik bulguların normal değerlerine gelmesinin en hızlı olaraj 6. ayda, en yavaş olarak da 1.senenin bitiminde olduğu bilinmektedir.

Glutensiz diyet çok sıkı uygulanmalıdır. Çok düşük miktardaki gluten bile, klinik belirtilerin devam etmesine neden olabilir. Glutensiz diyette yer alan serbest, sakıncalı ve kontrol edilmesi gereken besinlerin neler olduğunun çölyak hastaları ve yakınları tarafından iyi bilinmesi gerekir.

Diyetisyen Armoni Yılmaz

KAYNAKLAR

Çölyak Hastalığında Aile Hekimleri için Tanı, Tedave ve İzlem Rehberi, 2019

KULOĞLU, Z. (2014). Çölyak hastalığı. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 8(2), 105-111.

 Öztürk, Y. E., Uyar, G. Ö., Serin, Y., & Gürkan, Ö. E. (2018). Çölyak Hastalığında Glutensiz Diyet Tedavisi: Bir Olgu Sunumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(3), 320-324

En Çok Yayınlananlar

……………………………………………..

Çölyağın semptomları kişiden kişiye çeşitlilik göstermekle…

……………………………………………..

Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı bulunan kişilerin…

……………………………………………..

Çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için…

KAYNAKÇA

ÖGER, N., İKİZOĞLU, Ö. Y., KASIRGA, E., & ERSOY, B. (2005). Tip 1 Diabetes Mellitus Ve Çölyak Hastalığı Birlikteliği: Olgu Sunumu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 19(1), 37-39.

Cohn A, Sofia AM, Kupfer SS. Type 1 diabetes and celiac disease: clinical overlap and new insights into disease pathogenesis. Curr Diab Rep. 2014 Aug;14(8):517.

Freemark, M., & Levitsky, L. L. (2003). Screening for celiac disease in children with type 1 diabetes: two views of the controversy. Diabetes Care, 26(6), 1932-1939.

Antvorskov, J. C., Josefsen, K., Engkilde, K., Funda, D. P., & Buschard, K. (2014). Dietary gluten and the development of type 1 diabetes. Diabetologia, 57(9), 1770-1780.

Kaur, N., Bhadada, S. K., Minz, R. W., Dayal, D., & Kochhar, R. (2018). Interplay between type 1 diabetes mellitus and celiac disease: implications in treatment. Digestive diseases, 36(6), 399-408.

01/14/2023

Tip1 Diyabet ve Çölyak Hastalığı

Tip 1 Diyabet; sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10’unu Tip 1 diyabet oluşturmaktadır. Tip 1 diyabet pankreasın insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir sebepten zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Teşhis alan kişiler mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğu için ömür boyu insülin hormonunu dışarıdan almalıdır.
01/10/2023

Glutensiz Sufle

Yumurta ve şekeri beyazlaşana kadar çırpın. Sıvıyağ ve sütü ekleyelim ve karıştıralım sonrasında Glutensiz Ada Glutensiz Un, kakao, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip karıştıralım. Hamuru kaselere eşit oranda koyup içerisine çikolata ekleyebilirsiniz.  Sonrasında kalan kek hamurunu eşit oranda paylaştıralım.
Devamını Oku
01/04/2023

Glutensiz Mini Baget Ekmek

Yapışkan hamur olması gerekli. Hamuru güzelce karıştırdıktan sonra hemen istediğiniz büyüklükte bezelere ayırıp ekmek şeklini verin. Keskin bir bıçakla üzerine kesikler atıp tepside yarım saat mayalandırın. Ve fırça yardımı ile üzerine sıvıyağ sürüp 180 derecede pişirin
Devamını Oku
12/28/2022

Glutensiz Ağlayan Pasta

İlk olarak krem şanti ve çikolata sosunu yapıp kenara alın.  Soğumasını bekleyin.Çikolata sosunu ara sıra tel çırpıcı ile kabuklanmaması için mutlaka karıştırın. Yumurta ve şekeri en az 4-5 dakika çırpalım.  Daha sonra süt ve sıvı yağ ekleyip bir tur daha çırpıp, elekten kakao, un, kabartma tozunu eleyerek hamurumuza ilave edelim.
Devamını Oku
12/19/2022

Glutensiz Mini Tart

Hamuru kulak memesi kıvamında olacak, üzeri içinde kayısı reçeli sürdüm. (O sizin zevkinize kalmış) Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun
Devamını Oku
12/12/2022

Glutensiz Yulaflı Çikolatalı Fındıklı Kurabiye

Tereyağı ve şekeri mikser ile çırptıktan sonra yumurta eklenir. Tekrar çırpılır, sonra yulaf, un eklenip bir kez daha mikserle çırptıktan sonra kabartma tozu ve vanilya eklenir. Elimizle veya kaşıkla hamur yumuşak ele yapışan bir hamur olana kadar yoğurulur. Daha sonra iri çikolata ve fındık eklenir ve şekil verilip tepsiye aralıklı bir şekilde dizilir.
Devamını Oku